Sisli Beyin


Melih Can Ekşioğlu

3 years ago


Beynimiz dış ortamda algıladıklarına göre kendi sinir ağını (networkunu) yeniden yapılandırıyor. Bunu pandemi döneminde de bizzat tecrübe ettik hepimiz daha cansız, düşünceli bir hale büründük. Bugün ele alacağımız konu da pandemide daha da çok gündeme gelen “brain fog” yani beyin sisi diye adlandırılan ve tam olarak medikal bir durum olmasa da hepimizin zaman zaman yaşadığı bir bilinç hali. Beyin sisi bireyin daha düşünceli, dalgın, donuk, keskin olmayan bir zihin durumunu ifade eder. Hepimiz zaman zaman bu durumu yaşarız. Bu duruma neden olan başlıca sebepler psikososyal sebeplerdir. Tam anlamıyla nedenini bulmak için ayrıntılı bir teşhis süreci gerekmektedir. Şimdi biraz beyin sisi belirtilerinden bahsedelim. Beyin sisinde en önemli nokta ani bir şekilde ortaya çıkmasıdır. Zihinsel durumumuz bir ay önce iyiyken bir anda ortaya çıkan bir durgunluk halidir. -Birdenbire unutkan olmaya başladım, çok dikkatim dağılıyor, işe başlıyorum ama bitirmekte zorlanıyorum. -Kafam o kadar dağınık ki, düşüncelerimi bir türlü açığa çıkaramıyorum. -Karar vermede çok zorlanıyorum -Evde eşyaları kaybetmeye başladım, bir şeyleri bir yerlere koyuyorum ama bulamıyorum -Her şey rüya gibi geliyor -Çoklu görevleri yapmakta zorlanıyorum -Uyku sorunlarım başladı, uykuya dalamıyorum gece sık uyanıyorum -Güne mutsuz başlıyorum, sabahları yorgun isteksiz kalkıyorum -Gün içinde öfke nöbetlerim var, moralim sürekli dalgalı -Çok yorgun ve halsiz hissediyorum ; Bir tanı sistemine göre bu yakınmalardan 4 tanesine sahipseniz beyin sisi olmuşsunuz demektir. Şimdi size bu konu hakkında 2013 yılında Ross ve arkadaşlarının Postural Taşikardi Sendromu olan ergenlerde yapılan Beyin Sis’i ile ilgili araştırmasından bahsetmek istiyorum. Bu araştırmada 138 deneğe 38 maddelik bir anket uygulandı. Aynı zamanda Wood Zihinsel Yorgunluk Envanterini doldurmaları istendi. Ve 138 denekten 132’sinde beyin sisi olduğu gözlemlendi. Bu araştırmada beyin sisinin tanımlayıcıları en çok belirtilenden en az belirtilene şöyledir: 1- Unutkanlık 2- Düşünmede Zorluk 3- Odaklanmada Zorluk 4- Bulutlu Bir Zihin 5- Doğru Kelimeleri Bulma da Zorluk (iletişim kurmada zorluk) 6- Zihinsel Yorgunluk 7- Kolayca Dikkatin Dağılması

En sık belirtilen beyin sisi tetikleyicilerde şunlardır: 1- Fiziksel Yorgunluk 2- Uzun Süre Ayakta Kalma 3- Dehidrasyon (Su Kaybı)

Bulgular, beyin sisinin zihinsel yorgunluğa benzer bilişsel bir şikayet olduğunu göstermektedir. Beyin sisinin en üst sıradaki tanımlayıcıları: unutkanlık, bulutlu düşünceler ve odaklanma problemi, düşünme ve iletişim kurmada zorluk, bozulmuş biliş ve bilişsel görevlerdeki performans ile ilgilidir. Buna karşılık, yaygın olmayan tanımlayıcılar: düşünceler çok hızlı hareket ediyor, kopuk ve bütünlük hissedilemeyen düşünceler, uykulu bir hal. Genel yorgunluk anksiyete ve depresyonda daha çok gözlemlenen bir durumdur.

Uyku kalitesi beyin sisindeki en önemli faktörlerden biri. Bu araştırmada uyku bozukluğu olan denekler uyku bozukluğu olmayan deneklere kıyasla Zihinsel Yorgunluk Envanterinde daha yüksek bir puana sahiptir.

Ayrıca bu araştırmada akut egzersizin beyin sisini arttırırken düzenli olarak yapılan egzersiz beyin sisini azalttığı saptanmıştır.

Beyin sisini gidermek için şunlar yapılabilir:

1- Beslenmenize dikkat edin. Glutensiz, şekersiz ve süt ürünlerinden fakir bir beslenme programı uygulamayı deneyin. Taze sebze ve meyvelere, doymamış yağlara, işlenmemiş protein kaynaklarına ve fermente olmayan ürünlere öncelik verilmelidir. 2- Gerekli durumlarda uzmanlardan destek alarak, vitamin ve mineral eksikliğinin giderilmesi. 3- Ağır metal toksitesi yaşayıp yaşamadığınızı sorgulayın. Ağız ve çene operasyonları, amalgam dolgular, sigara ve pestisitlere maruziyet, en yaygın ağır metal kaynaklarıdır. Bunlardan kendinizi arındırmaya çalışın. 4- Stresinizi azaltmayı ve daha iyi bir uyku düzenine geçmeyi deneyin. 5- Fiziksel aktivitenizi artırın. Günlük 20 dakikalık yürüyüşler dahi beyin sisi ile mücadelede etkilidir. Bilişsel fonksiyonların kısıtlanması yaşam kalitenizi fazlasıyla düşürmektedir.

Sonuç olarak “Beyin Sisi” zihinsel bir uyuşukluk halidir. Bu durumda bilişsel fonksiyonlar kısıtlanmaktadır. Yapılan son çalışmalarda da uzayan karantina süreci ile birlikte bu duruma daha çok rastlandığı görülmektedir. Bu şartlar altında böyle bir durumla karşı karşıya gelmek çok şaşırtıcı bir şey de değildir aslında. Bu durumun farkında olmak ve elimizden geldiğince beynimizi daha duru bir hale getirmeye çalışmak gerekiyor.

Bu şartlar altında bu durumların çok normal olduğunu kabul etmek çok önemlidir. Son zamanlarda sosyal mecralarda ya da medyada pandemide anksiyete seviyeleri arttı tarzında birçok içerikle karşılaşıyoruz. Bu içeriklerde anksiyete gibi kavramların kullanılmasının yanlış olduğunu düşünüyorum. Çünkü anksiyete psikolojik bir bozukluk iken pandemi sürecinde hissetiğimiz bu duygu durumu olağan olmayan bir akışa ruhsal aygıtımızın verdiği bir tepkidir. Ve bu tepki sağlıklı bir ruhsal aygıtın göstergesidir. Bu şekilde terim kullanımları insanları, o durumun normal akış şeklinde değil de patoloji yani bir bozukluk olarak algılanmasına ve bunun giderilebileceğine ve bunun için bir uzman gerektiğine inandırılmaya çalışılıyor gibi. Halbuki pandemide insanların biraz daha stresli ve kaygılı olması çok normal. Bunu yeni bir şey bulmuş gibi insanlara aktarmak durumu daha da kötü hale getiriyor.


Diğer Yazıları Görüntüle