Kölemenlikten Kağanlığa


Furkan Öztekin

4 years ago


Merhabalar, bu yazıda sizlere bir köle pazarından gulam olarak satın alınıp büyük bir devletin kurucusu olmayı başarabilen şahısları anlatmak istiyorum. Sözü geçen şahıslar Alp Tigin ve onu kölemeni Sebük Tigindir. Tigin ya da tegin ünvanı Eski Türkçede prens, şehzade kelimelerinin karşılığı olarak kullanılmıştır. Kelime günümüze “tekin” olarak gelmiştir ve kişisel adlarda veya aile adlarında kullanılmaktadır.

Peki, “gulamlık” nedir? Gulam sistemi, esir veya köle olarak alınan erkek çocuklarının yetenekleri ve eğitimleriyle birlikte kazandıkları yetkinlik alanlarına göre başta ordu olmak üzere türlü devlet hizmetlerine atanmasıdır. “Gulam” kelimesi Farsça olup Türkçe ve Arapça karşılıkları sırası ile “kölemen” ve “memluk”tur. Kölelerin orduda istifadesinden ve paralı askerlikten farklı bir sistem olarak İslamiyetle birlikte ortaya çıkmıştır.

9'uncu ve 10'uncu yüzyıllarda İran bölgesinde Samaniler adında bir devlet vardı. Samanilerin Farsi yahut Türk kökenli olduğunu savunan görüşler mevcuttur ve İslamiyeti tercih etmiş bir hanedana sahiptir. Alp Tigin, bir Samani emirine satılmış Türk kökenli bir kölemendi. Ancak kısa bir süre sonra bahsi geçen Samani Emiri öldü ve Alp Tigin’in yeni efendisi gösterdiği başarılar neticesinde onu özgür bıraktı. Zamanla rütbe ve mevki kazanıp kendi gulamlarını edinmeye başladı. Nuh bin Nasr’ın Samani tahtına oturduğu dönemde emirlik ve hacibü’l hüccablık (hassa askerleri komutanı) yaptı. Zamanla İranlı devlet adamları yönetimden uzaklaştırıldı ve Samani Devleti Türk kökenli komutanların idaresine geçti. Samani Devletinde kölemen Türk komutanların nüfuzu öyle arttı ki Alp Tigin istediği kişinin vezir olarak atanmasını sağlayabiliyordu. Sarayın kontrolünün Alp Tigin ve diğer Türk komutanlarca ele geçirilmesi dönemin iktidar sahibi Abdul-melik (Nuh bin Nasr’ın oğlu) tarafından hoş karşılanmadı ve Alp Tigin’i Belh kentine göndermek istedi. Ancak Alp Tigin bunu kabul etmedi ve Abdul-melik onu Horasan Sipehsalarlığına (Sipeh=ordu salar=komutan) atadı. Bu nedenle Alp Tigin Nişabur kentine gitti. Bir gün Alp Tigin kendisinin kölemen olarak satın alındığı gibi Türk kökenli Sebük Tigin’i kölemeni olarak almıştı. Alp Tigin onu fırsat buldukça sınıyordu ancak Sebük Tigin zeki ve yetenekli birisiydi. Bu nedenle genç yaşta rütbe kazandı ve bünyesinde gulam toplamaya başladı. Selçuklu veziri Nizamülmülk’ün Siyasetnamesinin 28. Fasılında Alp Tigin ve kölesi Sebük Tigin arasında ilişkiden bahsedilir. Bir gün Samani Devletinin lideri öldü ve yerine oğlu geçti. Yeni Samani lideri ve sarayın ileri gelenleri Alp Tigin’i görevinden azledince Alp Tigin ordusuyla Buhara, Samani başkenti, üzerine yürüdü. Samaniler, 16.000-20.000 kişilik orduyu Alp Tigin üzerine gönderdi ancak Alp Tigin Hulm geçidinde çok daha küçük bir orduyla onları mağlup etti. Bu savaştan sonra Alp Tigin Gazne’ye yürüdü ve kenti fethetti. Bir tane daha muharebeden sonra Samaniler ele geçirdiği toprakları Alp Tigin’e bıraktı. Kısmi bağımsızlığını kazandıktan sonra Alp Tigin Hindistan üzerine cihat etti. 963 yılının eylül ayında Alp Tigin öldü ve onun oğlu, ardında rütbeli gulamlar arasından seçilen komutanlar başa geçtiler. Aynı zamanda Alp Tigin’in damadı olan Sebük Tigin gelene kadar sultan seçilenler başarı gösteremedi. Sebük Tigin Samanilerin egemenliğinden kurtulup Gazneli hanedanını kurmuştur.

Türklerin tarihte kölelikten yükselip iktidara geçtiği birçok örnek vardır. Moğolların döneminde binlerce Kıpçak genci köle olarak Venediklilere oradan da Memlüklülere satıldı. Benzer durumlar Memlük Devletinde de yaşandı. Nitekim adının Memlükler(memlük=kölemen) Devleti olduğuna şaşmamak gerek. Kölemen Türkler orada da yönetimi ele geçirdiler. Bu yüzden Memlüklere ed-Devletül-Türkiyye ve Devletül-Etrak da denmiştir.

Alp Tigin her ne kadar Samanileri mağlup ettiyse de Samani Devletinin parasını kullanmaya devam etmişti. Bu yüzden tarihçiler Alp Tigin’in girişmini Samanilere bağlı bir devlet sayarlar. Alp Tigin ve ardından gelenlerin yaptığı seferler İslamı Hindistana taşımıştır. Sebük Tigin Orta Asyadan gayrimüslim olarak gelmişti ama kölemen olunca müslümanlığı seçti. Sebük Tigin’in soyunun Kayı boyuna dayandığını Ebul Gazi Bahadır Han belirtmiştir. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere…


Diğer Yazıları Görüntüle