Beyin Savaşları


Melih Can Ekşioğlu

4 years ago


Bazen yeni kararlar alırken çok zorlanırız. Yeni bir sosyal ortama girerken aşırı derecede stres yapabiliriz. Kendi içinde bulunduğumuz sınıfın (parti, takım, millet ya da herhangi bir topluluğun) en harika en eksiksiz sınıf olduğunu düşünürüz. Adeta gerçeklere karşı bir sığınak kurarız kendimizi korumak için. Bunu da bize yaptıran genellikle sürüngen ve limbik beynimiz.

Bazen de yeni kararlar alırız. Yeni kimseler ile tanışırız. Farklı kesimlerden, bizim gibi düşünmeyen hatta tamamen bizim ile zıt düşünen, kimseler ile oturup fikir alışverişinde bulunuruz. Bunu yapmamızı sağlayan beyin kısmımız da neo-korteksdir.

Şimdi bu ikilemden yola çıkarak Paul MacLean tarafından geliştirilen Üçlü Beyin Teorisinden bahsedeceğim. Bu teoriye göre kafatasımızda bir beyin yerine kol kola girmiş üç farklı beyin sistemine sahibiz. İnsanın farklı farklı ihtiyaçları olduğu apaçık bir gerçek ve bu ihtiyaçları giderebilmek için de evrimsel süreçte harika bir şekilde meydana gelen üç farklı beyin sistemi de kafamızın içinde kendine bir yer bulmuş. En altta sürüngen beyin, sonra limbik beyin, en üstte de neo-korteks dediğimiz yapı bulunmakta. Neo-korteks kısmı insanı insan yapan kısım olarak nitelendirilse de bu ifadenin biraz eksik bir ifade olduğunu düşünüyorum. Evet insanı diğer canlılardan ayıran kısım olabilir ama insan bu üç beyinin de bir arada bulunduğu ve bunların dengeli bir şekilde işleyiş gösterdiği zaman sağlıklı bir şekilde yaşayabilir ve o zaman insan olarak isimlendirilebilir. Şimdi bu beyin kısımlarının özelliklerine yakından bakalım.

Sürüngen beyin (ilkel beyin), büyük oranda beyin sapından oluşan, bu kısmın amacı temel fizyolojik davranışlarımızı bilinçsiz bir şekilde sürdürmemizdir. Örneğin soluk alıp verme, kan basıncının düzenlenmesi gibi. Belli bir bölgeye ait olma, toplumsal hakimiyet kurma, savaş ya da kaç cevabı burada işlenir.

Benim; evim, ailem, arabam, ülkem, odam gibi alan savunması aktiviteleri sürüngen beyin tarafından yapılır. Toplu halde hareket etme de aynı şekilde sürüngen beyine aittir. Şimdi sürüngen beyine haksızlık edip onu yermeyelim. Bu davranışların da bizim hayatımızda çok önemli bir yere sahip olduğunu unutmayalım. Tabii ki diğer insanların da bu şekilde davranma hakkının olduğunun bilincinde olursak sürüngen beyni gerektiği gibi kullanmış oluruz.

Şimdi sırada limbik beyin (duygusal beyin) var. Amigdala, hipokampüs, talamus, hipotalamustan oluşur. Duygusal davranışlarımızdan, uzun süreli bellekten ve korkudan sorumlu beyin sistemidir. Hipotalamus bizim iç dengemizden sorumlu kısımdır. Değişen çevre şartlarına göre fizyolojik olayları düzenler. Bellek, öğrenme, motivasyon, açlık ve susuzluk, kimyasal denge, kan basıncı, hormon salgılama, koklama hissi, bağlanma ihtiyacının kaynağıdır beynin bu kısmı.

Neo-korteks (yeni beyin), beynin en dış kısmını oluşturan kıvrımlı, derin yarıklara sahip ve bu sayede geniş bir yüzey alanı bulunan kısımdır. Konuşma ve yazma da dahil olarak dilin kullanılmasını (iletişimi) mümkün kılar. Duyusal verilerin işlenmesi de bu kısma aittir. Gelen tüm mesajlara burada değerlendirildikten sonra cevap verilir. Mantıklı düşünmeyi, sorgulamayı, geleceğe dair plan yapmayı mümkün kılan beyin kısmıdır.

Eğer sağlıklı ve kaliteli bir hayat yaşamak istiyorsak bu üç kısma da ayrı ayrı gereken özeni göstermeliyiz ve ihtiyaçlarını gidermeliyiz. Dikkat çekmek için yazıya Beyin Savaşları adını verdim ama bu üç beyin arasında bir savaş olduğu söylemi biraz yanlış bir söylem olur. Çünkü bu üç sistemde kendine düşeni yapıyor ve kendine verilen donanım ile bize ne yapmamız gerektiğini söylüyor. Örneğin yeni bir insan ile karşılaştığımızda limbik beyin korkup stres oluşturuyor çünkü bir tehdit olabilir bunu yapması çok doğal ama tam burada korteks devreye giriyor karşıdan gelen verilere göre amigdalaya diyor ki sakin olabilirsin bize zarar verecek bir şeyler yapmıyor. Böylece amigdala üzerindeki stres kalkıyor ve rahatlıyoruz. Burada amigdala da korteks de üzerine düşeni yapıyor ve bizim hayatta kalmamızı sağlıyorlar. Burada bize düşen beynin her bölgesini gerekli ölçüde dinlemek. Bu hem beden sağlığımız hem de mental (ruhsal) sağlımız için en doğru olanı.

Evrim Çok Kısa Bir Başlangıç/ Brain and Deborah Charlesworth, gözden geçirilmiş baskı, 2017/İKÜ Yayınları/ Şubat 2020/

Beyin –Senin Hikayen-/ Domingo Yayınları/ Davıd Eagleman/ 2016/

Beyin ve Öğrenme/ Esra Keleş, Salih Çepni/ Journal of Turkish Science Education3, 66-82, 2006/


Diğer Yazıları Görüntüle